Babür, 1483 yılında doğdu ve bir seri parlak askeri zaferin ardından, sonunda büyük Moğol İmparatorlarının ilki haline geldi. Seçkin bir biyografi yazarı ve tarihçi olan Harold Lamb, bu eserde Timurlenk’in bu torununun tuhaf biçimde farklılaşan kariyerine canlı bir şekilde hayat veriyor.
Babür, medeniyetsiz bir dünyada yüksek derecede medeni bir adam; aynı zamanda hem muharebelerin adamı hem de müzik ve edebiyat adamıydı. Tarihsel yönden büyük bir önemi haiz olan Semerkant şehri ile birlikte Timurların atalardan kalma coğrafi etki alanını Özbeklerden geri kazanmakla kalmadı, ayrıca günlük tutmaya ve kendi özyaşamöyküsünü yazmaya da zaman buldu.
Lamb’ın geçmişi günümüze getirmesindeki yeteneği ile, Babür’ün öyküsünün önemli bir bölümü, sanki düşmanlarını kovalamasının –veya genelde olageldiği biçimde- düşmanları tarafından kovalanmasının hemen ardından, çadırının önünde attan indiği akşamların birinde bize anlatılıyormuş gibi aktarılıyor. Ve bu şekilde, bizler, Avrupalıların “debdebeli Asya’yı kontrol altına almak” için gelmelerinin hemen öncesindeki bir dönemin tasvirini gözlerimizin önüne getirebiliyoruz.
Babür’ün öyküsünü anlatırken, Harold Lamb, zaten etkileyici olan tarih mozaiğine başka bir çarpıcı biyografi eklemiş oluyor.
Çeviren: Serkan Doğan
Hangi dilden: İngilizce
Yayın tarihi ve yayınevi: 1961, Doubleday (çeviri için esas alınan baskı)
Durumu: Basılmamış çeviri
Bu bölümde yer alan bütün çeviriler için meslek birliğimiz yetkilendirilmiştir.
İletişim için: cevbir.org@gmail.com