Düşünsel bir emek türü olan çevirinin, içten içe büyüyen bir güç, direniş, inat ve isyan vesilesine dönüştüğü günlerden geçiyoruz. Çevirmenler dünyanın her yerinde hakları için seslerini yükseltiyor.

Dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği bu karanlık dönemde, kuruş hesaplarıyla hayatını kazanmaya çalışan kitap, altyazı/seslendirme çevirmenleri olarak, telif hakkımıza göz koyan sözleşmelere karşı duruyor, düşünce ve düşünceyi yayma özgürlüğünü destekleyerek kültürün ve bilginin sınırlarının aşılmasında sürdürdüğümüz kilit rolün bilinciyle hareket etmeye çabalıyoruz.

Bir yanda geciken ödemeler, iptal edilen baskılar, öbür yanda çeviri bütçesini kısıp piyasa normu diye yutturmaya kalkışanlar, etiket fiyatlarına ve abonelik ücretlerine yansıyan enflasyonu telif ücretlerimize yansıtmamak için bin dereden su getirenler karşısında maddi ve manevi haklarımız için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

Gelin, bugün 30 Eylül Dünya Çeviri Gününü kutlarken ÇEVBİR çatısı altında hep birlikte omuz omuza yürümek için bize katılın. Göz dikilen hayatlarımızdan, gasp edilen haklarımızdan değil, emek verdiğimiz kültür alanlarında çoğalan özenli, nitelikli üretimlerden bahsedebileceğimiz günler için birlikte mücadele edelim.

Hepimizin 30 Eylül Dünya Çeviri Günü kutlu olsun!