Kutsal emanetlerin peşinde öbür dünyanın eşiği Sırat’ın yolunda, Kara Ben Nemsi ile Hacı Halef’in maceralarının romanı.
“Ölümün ürkütücü sessizliğiyle köprüye ilerleyen ruhları görüyorum. Allah beni korusun!”
İhtiyar bu son cümleyi, sanki aniden tehlikeye düşmüş gibi bağırarak söyledi ve korku içinde tutunacak bir yer ararcasına kollarını iki yana açtı ve kendi kendine Ben Nur’un sesiyle şöyle dedi: “Sakin ol, içinde bulunduğun ölüm anından söz ettin; sessiz ve sakin… Şimdi sessiz bir vedadan daha fazlası olduğunu göreceksin. Konuş!”
“Üzerinde durduğum kayayı titreten bir fırtına koptu, kapkaranlık bulutlar dolaştı üzerimde, şimşekler çaktı, gök gürledi. Savaş çığlıkları ve silah sesleri duydum. Ölenlerin seslerini duyuyorum. Anneler çocukları için gözyaşı döküyor, kadınlar erkeklerine ağlıyor; cimriler bırakmak zorunda kaldıkları zenginliklerinin, hükümdarlar tahtlarının, şer düşkünleri şan ve şöhretlerinin ardından bağırıyorlar… Allah razı olsun! ‘Babamız, ruhumuzu sana teslim ediyorum! dedi imanla teslimiyet gösteren bir ses ve o anda tüm sesler sustu…
Çeviren: Çiğdem Canan Dikmen
İlk baskı: Yurt Kitap, 2004
Hangi dilden: Almanca
Bu bölümde yer alan bütün çeviriler için meslek birliğimiz yetkilendirilmiştir.
İletişim için: cevbir.org@gmail.com