Söyleşiler

Süreyya Çalıkoğlu ile “Yeraltından Gevezelikler” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:13+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Yeni çeviriniz “İrlanda’dan çıkmış en iyi yapıtlardan biri” olarak anılıyor. İrlanda’ya özgü terimler ve kültürel göndermeler konusunda nasıl bir yaklaşım izlediniz? Süreyya Çalıkoğlu: Máirtín Ó Cadhain kendine özgü bir yazar gerçekten, yeryüzündeki savaşı, kişisel çekişmeleri, düşmanlıkları, yokluğu, kıskançlıkları müthiş bir kara mizahla ve ülkesinin kültürüyle harmanlayıp yeraltına, ölülerin konuşmalarına yansıtmış. Yeraltından Gevezelikler

Banu Pinter ile “Hücre” çevirisi üzerine

2018-04-08T19:03:37+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Yeni çeviriniz İskandinav polisiyesinin örneklerinden biri. İskandinav kültürüne özgü terimler çıktı mı karşınıza? Banu Pinter: Bu, aynı zamanda senaryolaştırılarak filmi de çekilmiş bir roman. Üstelik kitabın yazarı da, Danimarkalı olmasına rağmen, ‘çok satan’ kitaplar yazan, romanları 40 dile çevrilen biri. Öte yandan, repertuarını da ağırlıklı polisiye romanlar oluşturuyor. Tüm bu sebeplerden olacak,

Alev K. Bulut ile “Son Valsi Bana Sakla” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:13+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Yazarın tek kitabı olan Son Valsi Bana Sakla ilk kez Türkçede. Daha önce çevrilmemiş bir yazarda üslup ve anlatıyı inşa ederken herhangi bir zorluk yaşadınız mı? Alev Bulut: Evet, Zelda (Sayre) Fitzgerald'ın basılı ilk ve tek romanı bu, yaşam öyküsüne dayalı. Tamamlayamadığı bir romanı daha varmış, hayatı bir anlamda kocası ünlü yazar

Selda Somuncuoğlu ile “İttihadcıların Rejim ve İktidar Mücadelesi 1908-1913” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:13+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Yazar Aykut Kansu, önsözde sizin hazırladığınız metne müdahalelerde bulunduğunu, çeşitli düzeltmeler ve değişiklikler yaptığını belirtiyor. Bu süreç nasıl yaşandı? Birlikte mi çalıştınız, yoksa çeviri sonlandıktan sonra mı çalışıldı? Selda Somuncuoğlu: Hayır, yazar ben çevirimi teslim ettikten sonra kendisi çeşitli eklemeler yaptı. Düzeltmelerin nedeni asıl olarak çeviri değildi, A.Kansu önsözde yalnızca çeviri kokan

Seda Çıngay ile “Niko” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:13+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Beyrut’ta sürüp giden savaşın ortasında küçücük bir çocuk… Bazı kitaplar okuyucunun yüreğine işler, bu konu da öyle. Peki, çevirmen böyle bir kitapla uğraşırken neler yaşar? Seda Çıngay: Dünyada bugün olup bitenlerle çok benzeşen olayları anlatan bir kitap. Hani klişelere boğulup tarih tekerrürden ibarettir diyesi geliyor insanın, o derece. Hakikaten ağır bir konuydu.

Mehmet Moralı ile “Güneşin Altın Elmaları” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:13+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Bilimkurgu öyküleri çevirmenin zorlukları ve keyifli yanları nelerdir? Mehmet Moralı: Bilimkurgu değil de, öykü çevirmenin ayrı bir keyfi var bence, kısacık, birdenbire olup bitiveriyor, hem zor hem keyifli. Bilimkurgunun zorluğu, olmayan, belki de hiç olmayacak şeylerden, toplumsal, siyasal, teknolojik kavramlardan söz etmesi. Sosyalizm ya da internet dediğinizde herkes anlıyor, ama bilimkurguda, kimi

Ahmet Arpad ile “Transit” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:13+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Roman çevirmenin de tarihi bir kitabı çevirmenin de kendine has zorlukları var. Peki ikisini harmanlayan bu kitapta ne gibi biçimsel zorluklar vardı? Ahmet Arpad: Anna Seghers’in "Transit" romanını, yazarın daha önce çevirmiş olduğum “Güven” ve “Karar” romanlarında olduğu gibi ilgiyle çevirdim. Gerek yazarın anlatımı, gerekse romanına konu ettiği 2. Dünya Savaşı yıllarında

Gül Özlen ile “Arka Ev’den Hatıralar ve Hikâyeler” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:13+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Savaş dört bir yanı dağıtan koca bir yangın ve biz bu yangını bir çocuğun dilinden okuyoruz. Bu yarım kalmış öyküleri, yarım kalmış bir hayatı çevirmek nasıl bir deneyimdi? Gül Özlen: Anne Frank’ın Hatıra Defteri birçok okur tarafından bilinir. Bu yeni çıkan kitapta hem Hatıra Defterinden bazı bölümler bulunuyor hem de Anne’nin, yazmaya

Banu Pinter ile “Hayatı Yakala” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:13+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Çocuk kitapları çevirisinde nelere özen gösterilmeli? Banu Pinter: Çocuk kitaplarının dili bambaşka. Anlatım şekli bambaşka. Dünyası bambaşka. Bir çocuğun ilgisini çekecek dili ve anlatım tarzını yakalamak için çocuklarla zaman geçirmeyi seven biri olmanız gerektiğini düşünüyorum. Ben öyleyim. Etrafımdaki bütün çocuklar, tanışmamızdan itibaren beş dakika içinde beni arkadaşları yerine koyar, kimsenin yüzüne bakmayıp

Banu Pinter ile “ZeroZeroZero” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:13+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Suç dünyasını ve mafyaları ele alırken tarihi süreci de aktaran böyle bir kitap için, nasıl bir araştırma süreci geçirdiniz? Banu Pinter: Öncelikle internetten Kolombiya başta olmak üzere, Latin ülkelerindeki suç örgütleri ve uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili geniş bir araştırma yaptım. Neredeyse önüme her gelen kaynak bilgiyi okudum. Çünkü terminolojiye hakim olmam ve konunun

Füsun Özlen ile “Katil Doktorlar ve Ürkütücü Hikâyeleri” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:38+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Kapağıyla bile okuru aniden gerebilecek bir kitapla uğraşmak, nasıl bir süreçti? Cinayetler ve işkencelerin kelimelere dökülmesi sizin ruh halinizi nasıl etkiledi ve bu kitabı çevirmeye nasıl karar verdiniz? Füsun Özlen: Bu kitapla, son yıllarda düzenli olarak çalıştığım Paloma Yayınevi’nin onu "gerçek suç öyküleri" dizisine katma talebi üzerine çevirmem için bana önermeleri sonucu

Mehmet Moralı ile “Batı Biliminin Öyküsü” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:38+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Batı biliminin tarihini ele alan bu kitabı çevirmek sizin tercihiniz miydi? Farklı konuları bir araya getiren bir çeviri nasıl bir araştırma süreci gerektiriyor? Mehmet Moralı: Öneri benim değil, ama tercih benim. Birkaç kitap arasından, evvelce kitaplarını çevirdiğim bir yazar olduğu için bu kitabı seçtim. Daldan dala geçildiği için, bazı zorlukları var, birkaç

Ahmet Arpad ile “Genç Werther’in Acıları” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:39+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Ayrıntı Yayınları için Genç Werther’in Acıları’nı çevirdiniz. Kitap bir okur için pek çok sorgulamayı ve yürek sancılarını beraberinde getiriyor. Peki, Goethe’nin yazdıklarıyla derinlemesine uğraşan bir çevirmen bu metinle nasıl ilişki kurar? Ahmet Arpad: Genç Werther'in Acıları Goethe'nin 1774 yılında yazmış olduğu bir gençlik yapıtı, dili ve anlatımı tabii 18. yüzyıl Almancası. Tanımayan

Ahmet Arpad ile “Yaşadığımı İtiraf Ediyorum” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:39+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Bir çevirinin çevirisini yapma kararını nasıl verdiniz? Temel aldığınız Almanca çeviri ile İspanyolca aslı arasında herhangi bir karşılaştırma, inceleme veya araştırma yapma şansınız oldu mu? Ahmet Arpad: 1973 yılında ölen Pablo Neruda'nın anıları ilk kez 1974 yılında İspanya'da yayınlandı. Aynı yıl Almanca'ya çevrilip basıldı. Kitabın yayıncısı Luchterhand büyük bir yayınevi, çevirmeni Curt

Regaip Minareci ile “Gömülü Şamdan” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:39+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Gömülü Şamdan Türkçeye ilk defa çevrildi. Eserleri defalarca çevrilen Zweig’in daha önce çevrilmemiş bir kitabını dilimize kazandırmak sizin için nasıl bir anlam ifade ediyor? Regaip Minareci: Stefan Zweig, ülkemizde bütün kuşaklarca okunan, aranan önemli bir usta. Hatta genç nesillerce daha ısrarlı okunduğunu düşünüyorum. Ama ülkemizde Satranç başta olmak üzere sürekli belli eserleriyle

Nur Nirven ile “Kaybetme” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:39+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Sosyal psikoloji alanındaki bu çeviride, psikolog Nüket Diner ile beraber çalıştınız. Böyle bir çevirinin zorlukları ya da kolaylıkları nelerdir? Terimlere karşılık bulurken nasıl bir yol izlediniz? Nur Nirven: Çeviriye başlamadan önce kitabın tamamını okudum. Psikolojide bağlanma teorisinin kurucusu kabul edilen John Bowlby’nin yazı dilinde sıradan bir İngilizin veya Amerikalının anlamakta zorluk çekeceği

İdil Dündar ile “Cajambre Nehri”çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:39+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Latin Amerika hem coğrafyasıyla hem de edebiyatıyla bizim için cazibesini koruyor. Peki, bu eserin çevirisinde bölgenin kendine has bu özelliklerinden kaynaklanan kavramsal sıkıntılar yaşandı mı? Nasıl bir çeviri süreci geçirdiniz? İdil Dündar: Latin Amerika gerçekten de hem edebiyatı hem de coğrafyasıyla Türkiyeli okurlar için çok çekici. Latin Amerika'da konuşulan İspanyolcanın kavram, deyim

Ahmet Aybars Çağlayan ile “Bir Haz Markası – Beautiful You” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:39+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Modern dünyayı ve bu dünyadaki kadın-erkek algısını tersyüz etmeye niyetlenen bu kitabı çevirirken ne tür problemlerle karşılaştınız? Bu kurguyu çevirmek nasıl bir deneyimdi? Aybars Çağlayan: Kanımca Chuck Palahniuk’un üslubunun bir özelliği var ki, bu değme çevirmeni bile zorlar: Aynı kelimeyi nadiren kullanıyor. Detaycı da. Onun metinlerini çevirirken sürekli araştırmak, Türkçenin zenginliğini yeniden

Savaş Kılıç ile “Neye İnanıyorum” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:39+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Edebiyat, dilbilim ve felsefe ile geçen bir çalışma ve yorumlama hayatınız var. Bu deneyimleriniz neticesinde, sizce sosyal bilimler metinleri çevirisinde dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? Savaş Kılıç: Genel bir soru olduğu için ancak çok genel bir cevap verebileceğim. Ayrıntıya girmek için uygun bir mecrada bulunmadığımızdan, belki en doğrusu da bu. Genel olarak

Seda Çıngay ile “Kan Yolu” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:39+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Bu hem bir aile hikâyesi hem de bir gerilim romanı. Okuyucunun elinden bırakamayacağı bu macerada bir çevirmeni en çok zorlayan noktalar nelerdi? Söz konusu kurumların ve yapılanmaların Türkçede karşılıklarını bulmak sorun oldu mu? Seda Çıngay: Kitabın dili bu tür kitaplardan bekleneceği üzere sade ve basitti. Olaylar hızla akıyor ve kitap da bize

Zarife Biliz ile “Uzaktaki” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:39+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Çağdaş Amerikan edebiyatının güçlü temsilcilerinden Jonathan Franzen’in bu eserini Türkçeye kazandırırken, yazarın duruşu ve deneme üslubu çeviri sürecini nasıl etkiledi? Zarife Biliz: Deneme çevirmek bütünlüklü tek bir metin çevirmeye oranla daha fazla güçlük içeriyor sanırım. Bu kitap Franzen'ın birbirinden bağımsız olarak, farklı dönemlerde yazdığı yazıların bir derlemesi. Dolayısıyla yazıların tematik bir bütünlüğü

Seda Çıngay ile “Gereksiz Bilgiler Ansiklopedisi 1” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:40+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Pek çok farklı alan, tek bir kitapta bir araya geliyor. Bu değişen konular ve terimler, araştırma ve çeviri sürecinizi nasıl şekillendirdi? Seda Çıngay: Konudan konuya atlamak başlarda çeviriye konsantre olmamı biraz zorlaştırdı diyebilirim ama her bölümü farklı bir makale olarak kabul ettikten sonra sorun çözüldü. Çeviri yaparken Ana Britannica ansiklopedisi daima elimin

Seda Çıngay ile “Bob’un Armağanı” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:40+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Aynı yazarın Bob’un Dünyası isimli kitabı da sizin çevirinizle yayımlanmıştı. Aynı seriden iki kitabı çevirmenin, bir çevirmen açısından zorlukları ya da kolaylıkları nelerdir? Seda Çıngay: Aynı seriden iki kitabı çevirmenin kolaylıkları zorluklarından fazla. Zorluk olarak şunu söyleyebilirim, devamlılığı sağlamak açısından ilk kitapta (kitaplarda) kullandığınız kelimeleri kullanmak gerekiyor. Örneğin birinin lakabını ilk kitapta

Sertaç Canbolat ile “Filozoflar Dünyası” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:40+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Parantez içlerinde Türkiyeli okuyucuya has pek çok gönderme var, bu eklemeleri yapma kararı nasıl ortaya çıktı? Böyle kültürel uyarlamalarda nelere dikkat etmek gerekir? Sertaç Canbolat: Evet kelimenin tam anlamıyla ekleme ama büsbütün bir uyarlama değil. Yazar rahat biriymiş, açıkçası editoryal olarak yayıncıyı serbest bıraktı, ben de biraz rahatladım. Zira bu türden metinleri

Gül Özlen ile “İstanbul’dan Bağdat’a” çevirisi üzerine

2018-03-10T18:17:40+03:00Haziran 12th, 2017|

Söyleşi: Damla Göl Acı içindeki coğrafyaların öyküsünü çevirmek, bir çevirmeni nasıl etkiledi? Gül Özlen: İstanbul’dan Bağdat’a kitabını çevirdiğimde, henüz bu coğrafya bu derece kana bulanmamış olsa da savaş bölgesiydi. Kitapta Arnon Grunberg'in gözünden İstanbul'dan Bağdat'a insan manzaralarını görüyoruz. Grunberg arabayla yaptığı bu yolculuk esnasında yaşadıklarını kendine has üslubuyla kaleme almış daha sonra Hollanda'nın en iyi